
Asgari Değil, İnsanca Yaşamı Savunuyoruz!
10 Aralık 2024 tarihinde başlayan Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri, beklentilerin altında kalan oranların dillendirilmesiyle başlamıştır. Türkiye, her yıl aynı çıkmaza sürüklenmekte; milyonların geçim sorunu, sözde zam tartışmalarıyla görmezden gelinmektedir. Ekonomik krizin her geçen gün daha da derinleştiği ve asgari ücretin yaygın bir geçim ücreti haline geldiği bu dönemde, AKP iktidarının popülist ve gerçekçilikten uzak politikaları, ücretli çalışanların yoksulluğunu derinleştirmektedir. Bu düzen sürdürülemez!
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek adeta aynı ağızdan konuşmaktadır. Türk işçisini, Türk-İş’in belirlediği yoksulluk sınırının altında bir ücrete mahkûm eden bu zihniyet, emeği hiçe saymaktadır. Merkez Bankası Başkanının ABD’de yatırımcılara asgari ücret artış oranlarını açıklaması, Türkiye’nin ekonomik egemenliğini hiçe saymaktır. Bu bir teslimiyet ilanıdır! Asgari ücreti belirlemek, IMF’nin, Merkez Bankası’nın ya da Standard & Poor’s’un görevi değildir! Türk milletinin alın teriyle geçinen işçiler, uluslararası sermayenin insafına bırakılacak bir meta değildir!
Asgari ücret, yalnızca milyonların geçim standardını belirleyen bir unsur değil, aynı zamanda ekonomide pek çok kalemin temel belirleyicisidir. Ancak AKP, bu kadar hayati bir konuyu dahi kendi keyfiyetine göre yönetmektedir. Vergilerde yapılan yeniden değerleme artış oranları bile asgari ücret artışı için öngörülen oranların üzerindedir. Bu, halkı sefalete iten bilinçli bir politikanın sonucudur. Eğer ücretlerden alınan vergiler, ücret artışlarını aşıyorsa, bu yalnızca büyük bir adaletsizliği değil, hükümetin halkımıza duyarsızlığını da ortaya koymaktadır.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, adeta bir orta oyunu haline getirilmiştir. Sanki demokratik teamüller yerine getiriliyormuş ve taraflar mutabakata varıyormuş gibi yapılmakta, ancak nihai kararı Cumhurbaşkanı kendi uygun gördüğü şekilde açıklamaktadır. Bu kara düzen pazarlık oyunu derhal sona erdirilmeli ve asgari ücret, en düşük memur maaşına eşitlenmelidir!
Sosyalist Cumhuriyet Partisi, halkçı bir ekonomik modelin uygulanmasının artık kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır. Giderek derinleşen yoksulluğun çözümü, halkçı, devletçi, üretimi esas alan bir kalkınma planında yatmaktadır. Çözüm, bu sömürü düzenini yıkmak ve işçi sınıfından yana yeni bir toplumsal düzen kurmaktır. Türkiye işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle insanca bir yaşam mutlaka kazanılacaktır!