Suriye Düşmanlığı Türkiye Düşmanlığıdır!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün cuma namazı sonrasında, Amerika ve İsrail destekli teröristler için “muhalifler” ifadesini kullanmış ve saldırı hakkında ise “Suriye’deki bu yürüyüş devam etsin” ve “Hedef tabii ki Şam” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca, 5 Aralık 2024 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarında, Suriye’nin meşru hükümetiyle diyalog bir yana, emperyalizmin güdümündeki çetelerin ve teröristlerin hakkında kullanılan “meşru muhalefet” ifadeleri, mazlum milletlere karşı emperyalizmin ve siyonizmin yanında yer almanın ifadesidir. Sözde muhalefet, Suriye’nin egemenliğine saldıran, bölgeyi istikrarsızlaştırarak kendi sömürüsünü sürdürmeyi hedefleyen emperyalizmin bir projesidir. Bu teröristler, başta Filistin ve Lübnan cephesinde haklı direnişi zayıflatma ve mazlum milletleri ezerek emperyalist tahakkümü sağlama amacına hizmet etmektedirler.
Beşar Esad liderliğindeki Suriye halkı, 14 yıldır emperyalizme, siyonizme ve onların bölgedeki işbirlikçilerine karşı haklı bir direniş sergilemektedir. Bu süreçte, AKP iktidarının kasıtlı ve emperyalizme bağımlı politikaları, bölgedeki emperyalist müdahalenin güçlenmesine sebep olmuştur. Türkiye, ABD ve İsrail’in bölgedeki planlarına dahil olarak, kendi güvenliğini ve komşuluk ilişkilerini de göz ardı etmiştir.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi olarak milletimize çağrımız şudur: Türkiye’nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü savunmanın ve korumanın yolu, Suriye’nin meşru hükümetiyle doğrudan temas kurmaktan ve ABD ile İsrail’in bölgede uyguladığı savaş politikalarının karşısında yer almaktan geçmektedir. AKP İktidarının yolu, emperyalizmin ve siyonizmin sömürüsüne hizmetin, kanlı boğazlaşmaların bölge halklarını yok etmesinin ve derin bir karanlığa sürüklemesinin yoludur. Bölgedeki barış ve istikrar, ancak Türkiye’nin; İran, Rusya, Suriye, Lübnan, Filistin ve Irak gibi ülkelerle kuracağı ekonomik-siyasi-askeri iş birliği ve emperyalizme-siyonizme karşı ortak mücadeleyle sağlanabilir. Emperyalizmin, bugün iktidar bloğu eliyle bizi soktuğu “Türkiye Himayesinde Kukla Kürdistan” planı; bizi bölge halklarıyla düşmanlaştıran, ülkemizi de bu bağlamda bölecek ve kanlı boğazlaşmaların eşiğine getirecek olan plandır.
Ülkemizi ekonomik-sosyal bir yıkıma uğratarak bugünlere getiren süreç, “Küçük Amerika” sürecidir, “BOP Eş Başkanlığı” sürecidir. Bu sürecin son cephesi Suriye’dir. Ülkemiz de dahil olmak üzere, Suriye’nin egemenliği ve mazlum milletlerin kurtuluşu için emperyalizme, siyonizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele esastır. Suriye’nin egemenliği ve mazlum milletlerin birliği, Türkiye’nin de egemenlik ve birliğidir.
