AKP ÇAYIRHAN’DA TÜRKİYE’YE SABOTAJ YAPMAKTADIR
Aylardır mücadele eden Çayırhan’ın maden ve santral işçileri, 20 Kasım 2024’te 9 gün boyunca yerin 800 metre altına kendilerini kapatmıştı. Bu kez de madenin en tehlikeli, gaz yoğunluğunun en fazla olduğu galeriye kapandılar. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi’nin satılmasını durdurmak için ölüm ocaklarına indiler.
ÇAYIRHAN’DA NELER SATILMAK İSTENİYOR?
Çayırhan’daki santral ve maden işletmeleri, 2000 yılında 20 yıllık süre için “işletme hakkının devri” şeklinde özelleştirilmişti.
Bu kez de AKP iktidarı:
Termik santralin tüm varlıklarını, taşınmaz ve taşınırlarını mülkiyetiyle satmaya kalkıyor.
Linyit Kömürü İşletmesi’ni, maden ruhsatlarını ve ruhsat sahalarını satmaya kalkıyor.
Çayırhan’ın üçte ikisini oluşturan işletmelerin arsa ve arazilerini satmaya kalkıyor.
İşçilerin 800 lojmanını satmaya kalkıyor. Satış sonrası lojmanları “derhal boşaltın” deniyor.
2000 işçiye büyük bir kıyım planlanıyor. Satış sözleşmesi, “işçileri çalıştırma şartı” içermiyor.
TAM ANLAMIYLA YAĞMA
İktidar bu kıymetli işletmeleri, yabancı tekellerin de alabileceği şekilde satıyor.
Belirlenen kelepir fiyatın bile %20’si peşin, gerisi 12 ayda bir olmak üzere 72 ayda ödenebilecek.
Yani ödeme 6 yıla yayılıyor.
Dahası, satıştan hiçbir vergi, resim, harç ve KDV alınmıyor.
Yani, veresiye ve taksitle… Yani, tam anlamıyla haraç mezat… Tam bir “Yağma Hasan’ın böreği” yani.
İKRAM EDİLEN EKONOMİK DEĞER
104 bin 209 hektar büyüklüğündeki maden sahası satılıyor.
Yeraltında halen çıkarılmayı bekleyen 299,8 milyon ton kömür satılıyor.
Santralin 60 yıllık ihtiyacını karşılamaya yetecek miktarda maden rezervi satılıyor.
Yılda 4.030 GWh elektrik üreten 620 MW gücündeki elektrik santrali satılıyor.
Kömür ve elektrik üretiminde yaratılan yıllık 100 milyon dolarlık değer, yağmacılara ikram ediliyor.
SATIŞI DERHAL DURDURUN!
Bu durumda, 1983 yılına kadar %100’ü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait olan elektrik üretiminin yağmacılara ikram edilen oranı %79’a tırmanmış olacaktır.
Bu durumda, hem enerjide hem de enerji hammaddelerinin temininde ülkemiz daha fazla dışa bağımlı hale gelecektir.
İşçiye zarar verecektir.
Yöredeki esnafa, nakliyeciye ve köylüye zarar verecektir.
Bölge ekonomisine zarar verecektir.
Ülke ekonomisine ve güvenliğine zarar verecektir.
Milli değerlerimizin yağmacılara yok pahasına hortumlatılmasıdır.
Neresinden bakarsan bak, bu özelleştirme Türkiye ekonomisine ve ulusal güvenliğe sabotaj demektir.
Madencilik ve enerji, her safhası kamu tarafından yürütülmek zorunda olan, milli güvenlik bakımından da stratejik alanlardır.
Bütün bu nedenlerle, işçilerimizin yürüttüğü mücadele sadece kendileri için değil, ulusal ekonomimiz içindir, ülkemiz içindir, vatanımız içindir.
Hangi şekilde ve kime olursa olsun bu değerlerimizi satmak, vatana ihanetle eşdeğerdir.
İktidara çağrımız, bu niyetinden vazgeçmesi, devlete ve millete ait olan bu işletmelerin konumuna halel getirmemesi, işçilerimizin, bölge halkının ve milletimizin huzursuzluğunu gidermesidir.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi ve milletimiz adına,
Kahraman maden ve enerji işçilerimizi selamlıyoruz!
Örgütlerini, T. Maden-İş ve Tes-İş sendikalarımızı selamlıyoruz!