
Emperyalistlerin Türkiye’ye Biçtiği Taşeron Rolü Kabul Edilemez!
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Türkiye ziyareti sırasında mevcut iktidarı öven açıklamaları, emperyalistlerin ülkemize biçtiği taşeron rolünü meşrulaştırmaya yönelik bir adımdır. Bunun yanı sıra ABD Başkanı Trump’ın Türk ordusunun gücüne vurgu yapan ve Türkiye’yi Suriye meselesinin çözümünde kilit ülke olarak gösteren ifadeleri, bu planın uluslararası bir koordinasyonla yürütüldüğünü açıkça ortaya koymaktadır.
Bayram değil, seyran değil; emperyalistler bizi neden övüyor? Bu tür övgüler, halkımızın dikkatini dağıtarak asıl planlarını gizlemek için yapılan manevralardır. Atatürk’ün “Bizi yanlış yola sürüklemek için düşmanlarımız bizi aldatabilir” sözü, bu gibi durumlarda ne kadar uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Emperyalist güçlerin övgülerinin ardında her zaman bir tuzak gizlidir; bugün de farklı değildir.
Von der Leyen’in Türkiye’ye sığınmacılar için 1 milyar Euro yardım yapacaklarını ve Türkiye’nin bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etmesi, Avrupa’ya yönelik düzensiz göçü engellemek amacıyla Türkiye’ye biçilen rolü göstermektedir. Eski Başbakan Binali Yıldırım’ın 2016 yılında “Türkiye olmasa mülteciler Avrupa’yı istila edecek” ifadeleri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ise 2019’da “Avrupa’nın huzurunu, 4 milyon sığınmacıyı Türkiye’de tutmalarına” bağlayan açıklamaları hatırlardadır. Ancak göç meselesi, sıradan bir mazlum halklara kapı açma olayı değildir. Uzun süredir emperyalist merkezlerin, Türkiye’yi göçmen deposu ve tampon ülke yapma stratejisi ile karşı karşıyayız. AKP iktidarı da bu stratejinin gönüllü uygulayıcısıdır. Ülkemize dayatılan bu emperyalist göç stratejisi, halkımızın menfaatlerine tamamen aykırıdır.
Öte yandan Trump’ın “Ordunuz çok güçlü” övgüsünün arkasındaki niyet açıktır:
Türk ordusunun gücüne yapılan bu övgüler, Suriye’deki gelişmeler karşısında emperyalist planlara uygun bir şekilde kullanılmasını ve bölgedeki dengelere müdahale edilmesini hedeflemektedir. Bu açıklamalar, kamuoyunu bu tür bir müdahaleye ikna etmeye yönelik propaganda çabalarının bir parçasıdır.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi olarak halkımızı bu oyuna karşı uyarıyoruz. Ülkemizin bağımsızlığını hedef alan bu planlara karşı tüm yurtseverleri, devrimcileri ve Cumhuriyet değerlerini savunanları bu tehlikeye karşı duyarlı olmaya ve mücadeleye çağırıyoruz.